Aycan Yeniley
Sanat Görüşü
“Sanatım, soyutlamaların dilini kullanarak kendini ifade etme ve iç sorgulama arasında bir inceleme ve içsel diyalogdur. Renklerin ruha derinlemesine nüfuz edip çeşitli duyguları çağrıştırma gücüne inanıyorum. Farklı medyaların karışımını kullanarak, insan deneyiminin karmaşıklığını yansıtan dinamik ve dokulu kompozisyonlar oluşturmaya çalışıyorum.
Eserlerim, ifade etmeyi ve anlamayı amaçladığım duygular tarafından yönlendirilen sezgisel bir yolculuk. Öfkenin yoğunluğu veya neşenin canlılığı olsun, iletmeyi amaçladığım duygunun özünü en iyi yansıtan medyaları seçerim. Akrilik, yağ, pastel, füzen ve çeşitli diğer malzemelerin bir kombinasyonuyla, dokuların ve derinliğin katmanlarını oluşturarak, izleyicilerin parçanın ham enerjisine dalmalarını sağlarım. Bu süreç deneysellik ve keşifle dolu, sanatsal uygulamamda ani tepkilere ve öngörülemezliğe kucak açarım. Her fırça darbesi ve işaretleme hareketi, iç düşüncelerimin ve duygularımın en derinlerinde yatan bir yansıma olarak, izleyicilere tuval üzerindeki benliğim hakkında öngörü sağlar.
Bir sanatçı olarak, izleyicileri kendi içe dönük düşünce ve içsel keşif yolculuklarına davet etmeyi; soyutlamanın dilini kullanarak, zamansız bir yanıtı tetikleyerek, kelimeleri aşan ve doğrudan ruha hitap eden bir diyalog başlatmayı amaçlıyorum.”
Özgeçmiş
1972’de Ankara’da doğdu.. 11 yaşında Galatasaray Lisesi’nde başladığı basketbol kariyerine, Amerika’dan aldığı tam basketbol bursu ile Alabama Üniversitesi’nde devam etti. Okul sonrası profesyonel olarak devam ettiği 17 senelik kariyerinde, Dünya ikinciliğinin yanı sıra Amerika ve Avrupa dereceleri ile çok sayıda Türkiye şampiyonluğu bulunmakta.
Amerika dönüşü Leb-i Derya adlı restoranları kurdu. Bir müddet sonra migren hastalığıyla tanıştı ve bu dönemde hem hastalığına çare bulmak hem de elinde bulunan olanaklarla dünyanın çeşitli kültürlerini mutfaklarını tanımak için dünyanın birçok yerini gezdi. Leb-i Derya ile çeşitli gastronomi ve mekan ödülleri kazandı. 15 sene süren bu dönem, yaşadığı Galata ve Asmalı Mescit’te atölyeleri bulunan veya yolu Beyoğlu’ndan geçen yerli ve yabancı sanatçılarla tanışmasına olanak sağladı ve oldukça kozmopolit bir topluluk içerisinde yaşadı. Bu süreçte Beyoğlu’nda yeşeren sanat ve kültür ortamını içeriden deneyimledi.
15 senenin ardından oğluyla Bodrum’a yerleşerek hayatına yeni bir yön vermek için gözlemlerine başladı. Bu dönemde oğlunu gönderdiği Waldorf kreşi ve bu kreşi kuran yerli yabancı arkadaşlarından Rudolf Steiner’ın felsefesini öğrendi ve araştırdı. İçinde bulunduğu doğal ortamdan etkilenerek hareketsiz kalması gereken bir ameliyat sonrası dokuma ve örgüye merak saldı. İkinci üniversitem dediği Youtube’dan her iki alanda da videolar izleyerek üretim yapmaya başladı. Sosyal medyaya koyduğu ilk yaptığı yastıklar ile Vakko Home’dan davet alınca B-aşka adında el dokuması yastık, kilim ve halı üreten bir kadın proje markası yarattı. Bir adil ticaret örneği olan bu proje için Bodrum’un civarındaki köyleri gezerek çeşitli yaş gruplarından kadınları buldu ve dokuma tezgahlarını tekrar kullanıma soktu. Geçirdiği göğüs kanserinden sonra, bu projeyi yavaşlatıp iç mimariye geri döndü ve B-aşka markası için yarattığı desenlere tekstil desenleri ile devam etti. Üniversitede okuduğu iç mimari tasarım bölümünde aldığı resim ve heykel eğitimiyle hayatında açılan sayfaya, 49 yaşında tekrar dönerek kendi resim atölyesini kurdu. İç mimari, desen ve resim çalışmalarına Bodrum’da devam ediyor.
Journey of my life
Leaning into the canvas as I paint it, on the floor, the canvas is my land that I never owned, and never will. On that, I have a full interior world that is marked, carved, designed, scarred. A little poetic, mark by mark and brush by brush, with every step comes a new decision to make. I’m watching it, on all fours, soaked in paint, a world somewhat familiar comes into being.
The colors and marks recall an era of the past that I am oblivious to it’s rules. The mediums however differ, bringing viewer to the present and past simultaneously.
All of them started with no intentions and all spontaneous, after I lifted the veil that covered the heart of my 17 years-old-self. Right around the #metoo movement, I was able to connect with her again and these works emerged on the canvas after waiting for so long. All the passion building up within me has finally found its course and the most pleasant journey of my life yet has started. So, this journey is my pilgrimage to my artist core, no more need for physical escapes or changing landscapes. If I keep the route free of clutter and enjoy the vastness of it, I will be free to create. I hope you will enjoy the journey as much as I do.
Contact me / Bana ulaşmak için
Stüdyo Adres / Studio Address
Yeniköy Mah. Org. Nafiz Gürman Cd. Akçam Koru 5-P-2, 48400 Bodrum/Muğla